Halk arasında hamilelikte cinsel ilişki kurmanın bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği veya düşükle sonuçlanacağına dair yaygın bir tanı vardır.
Cinselliği konuşmanın hala tabu olduğu günümüzde bu endişelerini doktora sormaktan çekinen çiftler çözümü hamilelik döneminde cinsel ilişkidem kaçmakta buluyor.
Gebelik döneminde cinsellik herkesin çok merak ettiği ve hakkında çok az şey biline n bir olgu çünkü çok fazla ele alınmıyor.
Hamilelikte cinsellik konusunu ya ihmal ediyoruz yada tabularla yetiştiğimiz için bu konuyu çok fazla gündeme getirmiyoruz ama aslında çok önemli bir konu çünkü az önce söylediğimiz gibi çok yanlış bilinen şeyler var
Bu kanuda gebelik döneminde cinsellik düşük riski taşımayan bi anne adayında aslında sakıncalı değil yani gebeliğin ilk başladığı andan itibaren doğuma kadar geçen süre içerisinde belli başlı koşullar yerine geldikten sonra gebelikte cinsel yaşam sürdürülebilir, ancak ne gibi faktörler olduğunda gebelikte cinselliği kısıtlamak gerekir onlardan da bahsedelim
gebelikte eğer düşük riski varsa mesela kanamasorunu yaşadıysa veya erken doğum riski varsa veya enfeksiyon riski varsa şu anda enfeksiyon geçirmekteyse onun dışında bazı erken gebelik dönemine ait çok fazla şiddetli kusmaları olduğu için kadın kendisi istemiyorsa bu tür durumlarda cinsellik kısıtlanabilir.
birde son aylarda yine enfeksiyonu varsa anne adayının o zaman da cinselli kısıtlamak lazım ama bunların dışın da gebeliğin başından sonuna kadar cinselliği yaşamada hiç bir sakınca yok.
Ama genelde doktorlara sorulmadığı için bu gibi sorular doktorlarda fazla üzerinde durmadıkları için çiftler bunun otomatik olarak ilk iki ay yasak son iki ay yasak şeklinde bilirler ve böyle olunca tabiki bir uyumsuzluk ortaya çıkıyor çiftler arasında,
Doktor yasaklamadığı sürece ve tabiki bebeğe zarar vermeyecek bir pozisyonda uygulandığında aslında zararlı değil aksine bebeğin gelmesinin geçiktiği durumlarda güncel tıp cinsel ilişki öneriyor çünkğ cinsel ilişki esnasında salgılanan bazı maddeler doğum kasılmasına yardımcı olabiliyor .
çiftlerin cinselliklerini yaşarken dikkat edilmesi gereken iki şey var 1. cinsel ilişki pozisyonu bebeğe zarar vermeyecek şekilde yani anne adayının büyüyen karnına baskı uygulamayacak şekilde olmalıdır.
Bunu zaten çiftler otomatik olarak herhangi bir şekilde dengeyi sağlıyorlar yani baskı olmayacak şekilde bir cinsel pozisyon olması lazım 2.dikkat edilecek noktada anne adayında olan orgazm rahimde kasılmalara neden olabiliyor yani geçici olarak orgazmdan sonra 50 -60 sn süren kasılmalar olabilir bunları hiç bir şekilde erken doğum kasılması veya düşük yapacak şeklinde yanılmamak lazım bunlar gelip geçici kasılmalar tamamen rahimin orgazm sonrası normalde de zaten olan kasılmalardır.
sonuç olarak doktorunuza mutlaka konu hakkında danışınız.
11 Nisan 2010 Pazar
menopoz dönemi
Genelde menopoz sonrası kadının cinsel yaşamı biter denir ama bu ne kadar doğru!! genel bakış açısıyla doğru değil çünkü menopoz aslında kadının adetinin bittiği dönemdir, kadının son adetini gördüğü gün menopoza girmiş diyebiliriz ama bugün insan ömrü çok uzadı dolayısıyla kaliteli yaşamdan bahsediyaruz ve menopoza gecen süre oldukça uzun bir ömür burada kaliteli yaşamı konuşacaksak eğer cinsel yaşamıda bunun içerisine koymamız gerekir ve menopoz da cinsel yaşamın bittiğini söyleyebilmek mümkün değildir.
Peki menopoz değilde herhangi bi durum sonucu cinsel yaşam bitebilirmi yani bunun yaşla bir alakası varmı? örneğin erkeklerde bu vardır ve cinsel gücü artırıcı ilaçlarda nitekim çıkıyor kadınlar içinde aynı şey söz kunusumu
Tabiki bir takım sterik hastalıklar bu konuda cinsel yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir, bu erkeklerde biraz daha fazla olmakla birlikte kadında hep menepozla ilintisi bulunmaktadır evet menopozda hormonal değişiklikler olmakta ve buna bağlı olarakta kadın vücudunda bir takım değişiklikler olmaktadır burda da en çok suçladığımız hormon tabiki ostorejen eksikliğidir ostorejen eksikliğine bağlı olarak genital sistem dediğimiz üreme sisteminde bir takım değişiklikler tabiki kadını bazen bu yönde güç duruma düşüre bilmektedir.
Peki bu gibi durumlarda nasıl müdahale edilmelmekte?
Olaya genel olarak baktığımızda iki boyutu var bitanesi hormon eksikliğini yerine koymak diyeride pskolojik faktörleri irdelemek kadının seksüel diskfonksiyonundan bahsettiğimizde seksüel açıdan isteksizlik, seksüel uyanmada geçikme, orgazm sorunları veya ağrılı cinsel ilişki dört ana konu başlığı olarak değerlendirilebilir bunlardan birinin varlığında kadının aslında her yaşta cinsel fonksiyonu konusunda bir bozulma başlamış demektir menepozda bu biraz daha fazla olabilir ağrılı cinsel ilişki ostorojenin eksikliğine bağlı olarak kadın genital sisteminde vajinal kas duvarında gerekse onu döşeyen dokuda harabiyetlerin duyu azlığı başlamasıyla kendisini gösterebilir bunların en önemli tedavisi eksik olan ostorojen hormonunun yerine koyamk olabilir birde son zamanlarda ortaya çıkmış bir kavram var kadında antrojen yetersizliği sendromu dediğimiz aslında genel iyilik haliylede çok fazla ilintili bir durum ve bir çok hastalıklada karışabilir bunun ayırıcı tanısını yapmak için belki troit fonksiyonlarını değerlendirmek kadında kansızlık varmı? depresyon varmı? bunları irdelemekte gerekmektedir androjen yetersiliği menopozda da ortaya çıkan bir durum olup kadında cinsel isteksizlik yapabilir bunun ötesinde motivasyon azlığı genel hayata bakış açısında karamsarlık,kötümserlik,halsizlik bütün bunlar yaşam kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerdir azalan androjen hormonunu bu dönemde yerine koyarsanız bütün bunları iyleştirmiş ve yaşam kalitesini artırmış olursunuz 20 yaşında bir kadında testesteron yani androjen hormonu 40 yaşına gelindiğinde 20 yaşındakinin yarısı kadar azalmakta 60 yaşına gelen bir insanda da bunun bir yarısı daha azalmakta dolayısıyla genetik olarak eğilimli olan kadınlara baktığımız da eğer androjene bu acıdan olumsuz bir duyarlılık söz konusu ise androjen eksikliğinden olumsuz etkilenebilmektedirler.
Peki menopoz değilde herhangi bi durum sonucu cinsel yaşam bitebilirmi yani bunun yaşla bir alakası varmı? örneğin erkeklerde bu vardır ve cinsel gücü artırıcı ilaçlarda nitekim çıkıyor kadınlar içinde aynı şey söz kunusumu
Tabiki bir takım sterik hastalıklar bu konuda cinsel yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir, bu erkeklerde biraz daha fazla olmakla birlikte kadında hep menepozla ilintisi bulunmaktadır evet menopozda hormonal değişiklikler olmakta ve buna bağlı olarakta kadın vücudunda bir takım değişiklikler olmaktadır burda da en çok suçladığımız hormon tabiki ostorejen eksikliğidir ostorejen eksikliğine bağlı olarak genital sistem dediğimiz üreme sisteminde bir takım değişiklikler tabiki kadını bazen bu yönde güç duruma düşüre bilmektedir.
Peki bu gibi durumlarda nasıl müdahale edilmelmekte?
Olaya genel olarak baktığımızda iki boyutu var bitanesi hormon eksikliğini yerine koymak diyeride pskolojik faktörleri irdelemek kadının seksüel diskfonksiyonundan bahsettiğimizde seksüel açıdan isteksizlik, seksüel uyanmada geçikme, orgazm sorunları veya ağrılı cinsel ilişki dört ana konu başlığı olarak değerlendirilebilir bunlardan birinin varlığında kadının aslında her yaşta cinsel fonksiyonu konusunda bir bozulma başlamış demektir menepozda bu biraz daha fazla olabilir ağrılı cinsel ilişki ostorojenin eksikliğine bağlı olarak kadın genital sisteminde vajinal kas duvarında gerekse onu döşeyen dokuda harabiyetlerin duyu azlığı başlamasıyla kendisini gösterebilir bunların en önemli tedavisi eksik olan ostorojen hormonunun yerine koyamk olabilir birde son zamanlarda ortaya çıkmış bir kavram var kadında antrojen yetersizliği sendromu dediğimiz aslında genel iyilik haliylede çok fazla ilintili bir durum ve bir çok hastalıklada karışabilir bunun ayırıcı tanısını yapmak için belki troit fonksiyonlarını değerlendirmek kadında kansızlık varmı? depresyon varmı? bunları irdelemekte gerekmektedir androjen yetersiliği menopozda da ortaya çıkan bir durum olup kadında cinsel isteksizlik yapabilir bunun ötesinde motivasyon azlığı genel hayata bakış açısında karamsarlık,kötümserlik,halsizlik bütün bunlar yaşam kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerdir azalan androjen hormonunu bu dönemde yerine koyarsanız bütün bunları iyleştirmiş ve yaşam kalitesini artırmış olursunuz 20 yaşında bir kadında testesteron yani androjen hormonu 40 yaşına gelindiğinde 20 yaşındakinin yarısı kadar azalmakta 60 yaşına gelen bir insanda da bunun bir yarısı daha azalmakta dolayısıyla genetik olarak eğilimli olan kadınlara baktığımız da eğer androjene bu acıdan olumsuz bir duyarlılık söz konusu ise androjen eksikliğinden olumsuz etkilenebilmektedirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)